İbadet mekanının vücut bulmuş hali kabul edilen “Cami”nin simgesel yapı olması sebebiyle mistik ve kutsallığı ön plana çıkarırken, bulunduğu çevre ve döneme hitap etmesi de tasarımda belirleyici faktör olmuştur. Kubbe formunun modern yorumlanmasında tasavvuftaki gülün tanımı olan ‘’gülün henüz açmamış hali olan gonca” dan yola çıkılmıştır. Kubbe tasarımında gülün açmış hali olan ve birlik ve çokluğu temsil etmesi sebebiyle kesreti temsilen yorumlanmıştır. Kubbenin çevresinde bir havuz oluşturularak, Kuran-ı Kerim’de “yaşamın kaynağı” olarak belirtilen suyun simgeselliği vurgulanmıştır. Kubbe yarıklarındaki camların önüne ‘hücre’ formunda mesh uygulaması ise yaşayan organizmanın en küçük yapı taşı olan hücre formundan yola çıkılmıştır. Bu sayede iç mekana düşen gölgelerin kullanıcıya kattığı mistik etki arttırılmıştır. [read more=”Devamını oku” less=”kapat”]
Ana ibadet mekanları ise simgesellikten uzak yalın ve sade bir tasarımla çözümlenmiş olup, giriş kotunda ana ibadet alanına ek olarak, bağımsız ulaşımlı abdesthane, WC’ler, görevli odası, gasilhane çözümlenmiş, alt kotta ana ibadet alanı ile kadın mahfili ve ibadet alanından bağımsız ulaşımlı aile irşat odası ve dernek faaliyetleri için ayrılmış alanlar ile kullanışlı bir konsept cami tasarlamak ve insanların rahat bir şekilde sirkülasyon içerisinde olduğu, iç içe bir ibadet alanı oluşturmak hedeflenmiştir. Ek işlevlerin boyutları değiştirilebilir bağımsız bir kütlede çözülmesiyle farklı cemaat gereksinimlerine uyarlanabileceği öngörülmüş olan proje; CND proje ile birlikte geliştirilmiştir. [/read]
25 Eylül 2018